Girişimcilik, cesaret ve vizyon gerektiren bir yolculuk. Aysu Elçi Göç, hem güzellik ve bakım sektöründe SunPlus Solarium markasıyla hem de doğrudan satış alanında MaxPine Network ile bu yolculuğu başarıyla sürdüren isimlerden biri.

Bu röportajda, SunPlus Solarium’un kuruluş hikayesini, müşteri memnuniyeti için uyguladığı stratejileri, işletmesini büyütürken karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukları nasıl aştığını konuştuk. Aynı zamanda, MaxPine Network bünyesindeki başarıları, Gold Team ekibini kurma süreci ve girişimcilik yolculuğunda öğrendiği en değerli dersleri de paylaştı.
Hem güzellik sektörüne ilgi duyanlar hem de girişimcilik dünyasında kendine yer edinmek isteyenler için ilham verici bir sohbet sizleri bekliyor! 🌟

Öncelikli sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Aysu Elçi Göç, 35 yaşındayım. Annem Samsunlu, babam Sivaslı. Eskişehir’e öğrenci olarak geldim ve burada kaldım; 16 yıldır bu şehirde yaşıyorum.Öğrenciyken turizm bölümünde okudum ve staj yaptım. Ancak staj sürecinde mesleğin bana uygun olmadığını fark ettim. Yine de
bölümümü tamamladım ve ardından işletme fakültesine geçiş yaptım. Tam da bu dönemde, 2012 yılında eşim Gökhan ile tanıştım.
Sunplus Solarium serüveni nasıl başladı?
Sunplus Solarium serüveni Gökhan ile başladı. Burası 2010 yılında kuruldu. Gökhan önce işletmeyi açtı, ardından tanıştıktan sonra bana “Gel, bu dükkânı birlikte işletelim ve büyütelim” dedi. Böylece, 2012 yılında onunla birlikte bu işe atıldım. Şu anda da, Allah nasip ederse, 15. yılımızı
kutlayacağız.
Bu sektöre yönelmenizin arkasındaki motivasyon neydi?
Ticaretle uğraşmak her zaman aklımda vardı, ancak tam olarak karar veremiyordum. Annem de esnaftı, bu yüzden ister istemez kendimi ticaretin içinde buldum. Eskişehir’de bir eksiklik fark ettik; şehirde solaryum hizmeti yoktu. Bu yüzden hem bu açığı kapatmak hem de işletmemizi büyütmek için adımlar attık.

İşletmenizi büyütürken karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi? Bu süreçte nasıl çözümler ürettiniz?
Öncelikle solaryuma karşı bir önyargı vardı. Hem yanlış bilgilendirme nedeniyle oluşan olumsuz algı hem de zararlarıyla ilgili yanlış inanışlar, en büyük zorluklarımızdan biriydi. Ayrıca, Son Durak filmi gibi yapımlar nedeniyle insanlar solaryuma girmekten çekiniyorlardı. Ancak, doğru bilgilendirme yaparak ve sunduğumuz hizmetin güvenli olduğunu göstererek bu algıyı kırmayı başardık.
Sunplus Solarium’un hizmet yelpazesi ve müşteri kitlesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sadece solaryum hizmeti sunduğumuz için bu alanda en iyi hizmeti vermeye odaklanıyoruz. En yeni cihazlarla ve en son teknolojiye sahip lambalarla müşterilerimizin sağlıklı bir şekilde bronzlaşmasını sağlıyoruz.
Müşteri memnuniyetini sağlamak için öncelikli olarak nelere dikkat ediyorsunuz?
Müşterilerimiz stüdyomuza geldiklerinde öncelikle bir konsültasyon formu okutuyoruz. Bu formda, hangi durumlarda solaryuma girilip girilemeyeceği ile ilgili ön bilgilendirme yapıyoruz. Daha sonra cilt tiplerine ve güneşte nasıl bronzlaştıklarına göre, onlara en uygun cihazı ve doğru süreyi belirleyerek yönlendirme yapıyoruz.

İşletmenizi ilk kez ziyaret eden bir müşteri ne tür bir deneyim yaşayabilir?
Öncelikle müşterimiz gelir, sohbet ederiz ve güneşte nasıl bronzlaştığını sorarız. Ardından konsültasyon formunu okutarak gerekli bilgilendirmeyi yaparız. Cilt tipini belirledikten sonra, bu konuyla ilgili özel bilgilendirme formumuzu da sunarız. Son olarak, cilt tipine uygun süre ve cihaz yönlendirmesini biz yaparak süreci
tamamlarız.
Sadık bir müşteri kitleniz var. Bunu sağlamak için hangi stratejileri uyguluyorsunuz?
Müşterilerimizi sadece birer müşteri ya da kazanç kaynağı olarak
görmüyoruz. Burada adeta bir aile ortamı oluşturduk ve bu bağı
samimiyetle kuruyoruz. Hem sıcak ve içten yaklaşımımız hem de eşli
bir şekilde sunduğumuz hizmet, sadık bir müşteri kitlesine sahip
olmamızın en önemli sebeplerinden biri.
MaxPine bünyesinde çalışmak kariyerine nasıl bir yön verdi?
Eskişehir’de yıllardır kaliteli hizmet veriyoruz ve markalaşmamız bu süreçte çok önemli bir yer tutuyor. Güvenilir bir esnaf olmamın da bunda büyük bir etkisi var. MaxPine ile birlikte, “Aysu’nun yaptığı bir
şeyse güvenilirdir” algısını pekiştirdik. İnsanlar benim her ürünü kullanmadığımı, her şeyi satmadığımı ve her şeyi önermediğimi biliyor. Bu nedenle MaxPine bünyesinde çalışmak da bu güveni destekledi.
Aynı anda birden fazla projede başarılı olmanın sırrı nedir?
Çalışmak ve çalışkanlık. Ben çalışmayı çok seviyorum. Boş kaldığımda ya da bir şey üretemediğimde kendimi eksik hissediyorum. Boş insan tehlikeli insandır diye düşünüyorum. Üretmek her zaman iyidir. Özellikle biz kadınlar, kesinlikle çalışmalı ve ayaklarımızın üzerinde durmalıyız.

Gold Team ekibini kurma süreci nasıl gelişti?
Altını seviyorum, o yüzden ekibime Gold Team adını verdim. Ekibimin de “altınlarını biriktirerek hayallerine ulaşmasını” istedim. Şu anda ekibimde çok fazla kadın girişimci var. Erkek iş ortaklarım da bulunuyor ama kadınların ağırlığı daha fazla. İşimizi birlikte büyütüyoruz, çünkü bu tek başına yapılabilecek bir iş değil. Başarı,
ekibimle birlikte hareket etmemiz sayesinde gerçekleşiyor. Onların katkısı çok büyük.
Bu ekipteki başarılarınız nelerdir?
Şu anda MaxPine bünyesinde Türkiye’de bu kariyer seviyesinde bulunan tek kadınım.
Bir lider olarak ekibini motive etmek ve geliştirmek için hangi yöntemleri kullanıyorsun?
İş ortaklarımla sürekli iletişim halindeyim. Onlarla belki eşimden, ailemden bile daha fazla konuşuyorum. Öncelikle onların nedenlerini öğreniyorum. Neden bu işi yapmak istiyorlar? İnsan zaman zaman olumsuzluklardan etkilenebilir. Çevreden gelen “hayır” yanıtları, insanın motivasyonunu azaltır ve direnç göstermesini zorlaştırır. Ancak onların asıl sebeplerini bildiğim için zor zamanlarında ayağa kaldırmam daha kolay oluyor. Kimisi çocuğuna iyi bir gelecek sağlamak istiyor, kimisi bulunduğu durumdan memnun olmadığı için bu işi yapıyor. Kimi, bir başkasının iki dudağı arasındaki maaş sisteminde çalışmak istemiyor, kimi de yurt içi ve yurt dışı seyahatlerle markalaşmak istiyor. İş ortaklarımın gerçek motivasyon kaynaklarını bildiğim için onları doğru şekilde motive edebiliyorum.
MaxPine Network için kısa ve uzun vadeli hedeflerin neler?
Kısa vadede belirli bir hedefim yok, çünkü bu iş kısa vadeli düşünülerek yapılmaz. Uzun vadede, doğru ürün kullanımıyla insanlara fayda sağlamak ve onların problemlerine çözüm üretebilecek bir ürün grubu oluşturmak istiyorum. Memnun müşteri yaratmak, benim için en önemli hedeflerden biri.
Girişimcilik yolculuğunda öğrendiğin en önemli ders nedir?
Bu işi yaparken çevreni tanırsın, kariyerinde ilerlerken ise ekibini tanırsın.
Röportajımızı okuyacak genç girişimcilere iletmek istediğin bir mesajın var mı?
Herkesin içinde bu işi yapabilecek potansiyel olduğuna inanıyorum. Ben de ön yargıları olan, “Başka bir iş yapamam” diye düşünen biriydim. Ama aldığım eğitimler, kendimi geliştirmem ve okuduğum kitaplar, beni bugün olduğum kişi yaptı. Önce karar verip kendilerine inansınlar. Sonrasında bir öğretmen, bir koç edindiklerinde bu işi en iyi şekilde yapabilirler. En güzel tarafı da doğru kopyalama (copy-paste) yöntemi ile ilerleyebilmek. Bu iş için dört yıl üniversite okumaya gerek yok. Doğru stratejiler ve doğru yönlendirmeler
insanı markalaştırıyor.
SunPlus Solarium için gelecekte gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projeler nelerdir?
Şu an için kesin bir planımız yok, ancak belli de olmaz, ilerleyen süreçte şubeleşebiliriz.
Aynı zamanda işinin yanında bir kadın girişimci olarak MaxPine Network’teki başarılarınla da tanınıyorsun. Bu sektörün giriş hikâyeni ve deneyimlerini bizimle paylaşabilir misin?
Şirketin Türkiye pazarındaki yeni yapılanması, garanti çözüm odaklı ürün gruplarının olması ve bilinmeyeni tanıtmak benim için çok daha anlamlı geldiği için bu sektöre yönelmeye karar verdim.
Doğrudan satış sektörüne girdiğinde karşılaştığın ilk zorluklar ve bu zorlukları aşma sürecinden bahseder misin?
Başlangıçta inanılmaz derecede önyargılıydım. Ancak zamanla benim gibi birçok insanın da aynı önyargılara sahip olduğunu fark ettim. Karşılaştığım en büyük zorluklardan biri çevresel faktörlerdi. “Öyle iş mi olur, öyle olsaydı herkes milyoner olurdu” gibi yorumlarla karşılaştım. Ancak deneyimledikçe bu işin mantığını ve fırsatlarını daha iyi anladım. Hayatta bize genellikle iki yol öğretiliyor: Birincisi, okuyup altın bileziğini kazanmak ve maaşlı bir işe girerek kamuda ya da özel sektörde çalışmak. İkincisi ise kendi işini kurarak esnaf ya da girişimci olmak. Ancak her iki seçenekte de maddi ve zaman özgürlüğüne ulaşabilen insan sayısı oldukça az. Üçüncü bir seçenek olarak doğrudan satış sektörünün varlığını deneyimleyerek keşfettim. Zamanla bu işin sadece bir ek gelir kapısı değil, aynı zamanda bir meslek ve ciddi bir iş modeli olduğunu anladım. En çok zorlandığım nokta ise sektöre yönelik dışarıdaki yanlış algılar oldu. Ancak süreci doğru yöneterek ve insanlara işin gerçek potansiyelini anlatarak bu engelleri aştım.
Leave a comment