Gayrimenkul sektöründe küresel bir marka olan Keller Williams, Türkiye pazarına girişiyle birlikte sektöre yeni bir soluk getirdi. Keller Williams Alles ekibi, Eskişehir’de gayrimenkul danışmanlığı alanında sunduğu yenilikçi yaklaşımı ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla dikkat çekiyor. Peki, bu uluslararası markanın Türkiye’deki serüveni nasıl başladı? Şirketin misyonu, vizyonu ve pazardaki stratejileri neler? Fulya Hanım ve Korkut Bey’in liderliğinde şekillenen Keller Williams Alles, sektörde nasıl bir fark yaratıyor?
Eskişehir, öğrenci nüfusu ve hızla gelişen yatırım potansiyeliyle dikkat çeken şehirlerden biri. Keller Williams Alles, şehirdeki konut ihtiyacını değerlendirerek, müşterilere en doğru yatırım fırsatlarını sunmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra, dijitalleşme ve teknolojik yenilikleri iş süreçlerine entegre eden firma, gayrimenkul sektöründeki dönüşümün öncülerinden biri olmayı amaçlıyor. Peki, Eskişehir pazarındaki müşteri talepleri nasıl şekilleniyor? Yatırımcılar için en cazip bölgeler hangileri?
Gayrimenkul danışmanları için kapsamlı eğitim programları sunan Keller Williams, sektöre yeni adım atan girişimciler için de önemli fırsatlar yaratıyor. Keller Williams Alles, 2025 yılına dair büyüme hedefleriyle sektörde daha güçlü bir konum elde etmeyi planlıyor. Peki, gelecekte Eskişehir ve Türkiye genelinde gayrimenkul piyasası nasıl şekillenecek? Fulya Hanım ve Korkut Bey, bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlere hangi tavsiyeleri veriyor? Tüm bu soruların yanıtlarını ve çok daha fazlasını röportajımızda bulabilirsiniz!
Sizleri tanıyabilir miyiz?
Sevgili ortağım, dostum İlker Arda ve sevgili ortağım, eşim
Fulya Öztürk’le beraber üçümüz de 1971 doğumluyuz. Üçümüz
de 1989 yılında Eski Anadolu Lisesi’nden sınıf arkadaşı olarak
mezun olduk. İlker Bey ile 43 yıla dayanan bir arkadaşlığımız
var. Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra üçümüz de
farklı üniversitelerde, farklı bölümlerde tahsillerimizi tamamladık. Keller Williams’ın fırsatlar dünyası önümüze açıldığında hem bir iş ortaklığı hem sermaye ortaklığı yaparak bu fırsatlar dünyasından faydalanmak istedik. İlker Bey aslında dünyada ve Türkiye’de çok büyük sanatsal projelerin mimarisini üreten başarılı bir iç mimar. Fulya Hanım 30 yılın üzerinde üst düzey turizm tesislerinde ve şirketlerinde yöneticilik yaptı. Bense 35 yıldan beri ticaretin içindeyim. Çeşitli faaliyet alanlarında girişimcilik, yatırımcılık yaptık. En sonunda Keller Williams üçümüzü ticaret alanında bir araya getirmeyi sağlamış oldu.
Fulya Hanım biraz da sizden birkaç cümle alabilir miyiz?Aynı yolculuğa birlikte başladık ve birlikte kurduk.
Keller Williams ailesine dahil olmaktan çok mutluyuz . Çok daha güzel günler, çok daha iyi şeyler yaşayacağız Üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz.
Fulya Hanım Keller Williams uluslararası bir marka olarak Türkiye pazarına ne zaman ve nasıl giriş yaptı?
Sevgili Emre Erol 2014 yılında ortaklarıyla Keller Williams markasını Türkiye’ye kazandırdı. Bu yolculuğa sevgili Emre Erol ve ortakları 5 kişi olarak başladılar. Bugüne baktığımızda 10 yıl içerisinde 25 bölge müdürlüğü ve 3200 danışman iş ortağımızla birlikte gerçekten emlak sektörünü domine eden çok güçlü bir oyuncu haline geldik. Hedefimiz Eskişehir’de Keller Williams markasını arkamıza alarak buranın en güçlü oyuncusu olmak.
Korkut Bey, siz Keller Williams Alles olarak bu sektöre girerken hangi fırsatları gördünüz?
Ben 2016 yılında emlak piyasasına tamamen yabancı, hatta önyargılara sahip birisiydim. O zaman yaşamakta olduğumuz Bodrum’da Keller Williams’ın Bodrum Bölge Müdürlüğü ile tanıştım. Daha iki yıllık bir bölge müdürlüğü olmasına rağmen nefis bir işleyişi vardı. Hiç aklımda olmamasına rağmen, emlakçılıkla ilgili hiçbir fikrim yokken, Keller Williams’ın fırsatlar yaratan muhteşem dünyası sayesinde kendimi o dünyanın içinde buldum. Keller Williams’ın aslında kendisi bir fırsatlar dünyası. Düşünebiliyor musunuz? 2016 yılında, bundan sadece 8 yıl önce emlakçılığın e’sini bilmeyen bir Korkut Öztürk olarak başlayıp 8 yıl sonra Türkiye’nin en büyük kapalı alana sahip gayrimenkul ofisinin yatırımcısı, kurucusu ve yöneticisi olmayı başarabilmiş biriyim. Bununda tamamen Keller Williams’ın bütün danışman ortaklarına sunduğu fırsatlar ve imkanlar sayesinde olduğunu görüyoruz. Onu görebilmek önemli. Bence bizim gördüğümüz büyük fırsat da bu oldu.
Fulya Hanım, Keller Williams olarak Türkiye’de gayrimenkul sektörüne getirdiğiniz fark yaratan yenilikler nelerdir?
Keller Williams’ın diğer firmalardan çok farkı var. Tamamen eğitim odaklıyız. Eğitimimiz, kültürümüz, teknolojimiz, karlılığımız, paylaşım oranlarımız ve tabii %100 müşteri memnuniyetimiz.
Fulya Hanım, şirketinizin misyonu ve vizyonu nedir acaba?
Misyonumuz yaşamaya değer hayatlar, paylaşmaya değer deneyimler ve bırakmaya değer miraslar oluşturmak. Tabii bu arada bize değer katacak kariyerler ve işler. Vizyonumuz; Danışmanlar tarafından ve müşterilerimiz tarafından ilk tercih edilen gayrimenkul danışmanlık firması olmak. Keller Williams’a özel değerlerimiz var. Bundan da bahsetmek isterim. Bizim için önce inançlarımız, sonra ailemiz, sonra işimiz.
Korkut Bey Türkiye’deki gayrimenkul sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Buna genel bir bakış açısından yaklaşmak lazım. Şöyle ki, bütün modern ülkelerin gayrimenkule karşı tavrıyla, davranışıyla, Türk insanının tavrı çok farklı. Bütün diğer modern ülkelerde
kiralama yoluyla insanlar barınma ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü gideriyorlar. Fakat bizim tarihsel genetiğimiz de var. Biz gayrimenkulü almayı seviyoruz. Doğrusu buradaki alma
amacımız tamamıyla bir kâr elde etmek, bunu bir yatırım aracı olarak görmek, bundan para kazanmak değil . Biz bir ev alırken öncelikli olarak kendimizi güvende hissetmek ve garanti altına almak istiyoruz. O yüzden Türkiye’de ev alıyoruz. Bu evi alırım satınca biraz para kazanırım, onunla da şöyle yaparım gibi bir düşüncemiz yok. Kaldı ki ticarette de öyle. Ticaretçi
insanlar kendilerini garanti içerisinde hissetmek için dükkan veya bir ticari tesis alıyorlar. Gayrimenkul Türkiye’de ekonomik krizlerde hatta doğal afetlerde bile, depremlerden sonra popülaritesini her zaman korumuştur. Dolayısıyla üreticiler, müteahhit firmalar, alıcılar, satıcılar ve biz aracılar açısından her zaman Türkiye’de gayrimenkul piyasası popüler olmuştur ve bu böyle olmaya devam edecektir.
Türkiye gayrimenkul pazarında firmanızın uzun vadeli hedefleri nelerdir?
Keller Williams olarak faaliyet göstermeye başladığımız her bölgede hızla dominant oyuncu haline geliyoruz. O bölgedeki emlak piyasasını şekillendiren, o şehrin en güçlü kurumu olmayı başarıyoruz. Genellikle bu süreç bir ila bir buçuk yıl içinde gerçekleşiyor. Büyük hedeflerimizden biri 2024 yılı için belirlediğimiz hedefe ulaşmaktı ve bunu başardık. 2025 yılı için ise en önemli hedefimiz, danışman ortaklarımızın sayısını artırmak. Burada somut bir rakam verecek olursak 150 danışmana ulaşmak istiyoruz. Ancak bizim için sadece sayısal büyüme yeterli değil. Bu 150 danışmanımızın tamamının üretken olmasını, kazançlarını arttırmasını ve sürdürülebilir bir başarı elde etmelerini sağlamak istiyoruz. Bizim vizyonumuz danışmanlarımızın güçlü bir kariyer inşa etmeleri ve sektörün lideri olmaları için en iyi ortamı sağlamak.
Fulya Hanım, şehirdeki konut ihtiyacını değerlendirdiğinizde hangi tür projelere daha fazla talep var?
Eskişehir’de öğrenci nüfusunun fazlalığı, bekar çalışanlar ve memurların yoğunluğu konut ihtiyacını belirleyen
temel faktörlerdir. Bu doğrultuda, en fazla talep gören konut tipleri 1+1 ve 2+1 dairelerdir. Talep açısından
baktığımızda, bu konut tipleri Eskişehir piyasasında açık ara en çok tercih edilen seçeneklerdir.
Keller Williams Alles olarak Eskişehir pazarındaki varlığınızı genişletmek adına özel bir stratejiniz var mı?
Her konuda olduğu gibi, bu alanda da net bir planımız ve stratejimiz var. Öncelikle, gayrimenkul sektörüne ilgi
duyan ancak daha önce hiç deneyimi olmayan adayları bünyemize kazandırmayı hedefliyoruz. Onlarla çalışmayı çok istiyoruz ve Keller Williams’ın sistem ve modellerini kendilerine en iyi şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Deneyimsiz adaylara bile doğru eğitim ve yönlendirmelerle sektörde başarılı olabilecekleri bir yol haritası sunuyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, danışman ortaklarımızın sayısını artırmak bizim birinci önceliğimizdir. Ancak sadece sayıyı arttırmak yetmez; danışmanlarımızın donanımını yükseltmek, üretimlerini artırmak ve bu işten gerçekten iyi kazanç elde etmelerini sağlamak da ana hedeflerimiz arasındadır. Keller Williams Alles olarak Eskişehir pazarında hem danışmanlarımızın hem de müşterilerimizin uzun vadeli
başarısını destekleyen sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izliyoruz.
Müşteri memnuniyetini arttırmak için hangi adımları atıyorsunuz?
Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için sürekli eğitim alıyor, kendimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Öncelikle, müşteri deneyimlerini ekip içinde paylaşıyor, başarılı süreçleri örnek alarak hizmet kalitemizi sürekli iyileştiriyoruz. Müşterilerimizin geri bildirimlerine büyük önem veriyor, her türlü eleştiriyi dikkate alıyor ve kendimizi geliştirmek için bu eleştirileri sahipleniyoruz. Bizim için gelişim asla bitmeyen bir süreçtir. “Ben artık iyi bir emlak danışmanıyım, öğrenmem gereken her şeyi öğrendim” dediğiniz an, aslında gerileme başlamış demektir. Bu yüzden, kendimizi her zaman geliştirmeye odaklanıyoruz. Tüm bu yaklaşımımız, müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesine doğrudan yansıyor. Çünkü biz biliyoruz ki, memnun müşteriler güçlü bir marka yaratmanın temel taşlarından biridir.
Eskişehir öğrenci nüfusu ve kültürel çeşitliliği ile biliniyor. Bu şehirde gayrimenkul piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskişehir’i tanımlamak gerekirse, bir öğrenci şehri, emekli şehri, memur şehri ve sanayi şehri olarak öne çıkıyor. Yani şehir, birçok farklı kesime hitap eden çok yönlü bir yapıya sahip. Özellikle öğrenci nüfusunun fazlalığı, gayrimenkul piyasasını doğrudan etkiliyor. Ancak bu durum yalnızca Eskişehir’e özgü değil; Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin barınma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Benim kişisel önerim, üniversite öğrencilerinin öncelikle devletin sağladığı yurt imkanlarını değerlendirmeleridir. Eğer bu barınma ihtiyacını karşılamak mümkün olmazsa, arkadaşlarıyla ya da bireysel olarak kiralık ev seçeneklerine yönelmeleri daha mantıklı olacaktır. Bu durum, Eskişehir’deki konut tiplerinin de değişmesine neden oluyor. Geleneksel 3+1 dairelerin sayısı giderek azalırken, 1+1 dairelerin üretimi artış göstermiş durumda. Bugün Eskişehir’de en çok talep gören ve en fazla satılan konut tipi 1+1 apart dairelerdir.
Sonuç olarak, Eskişehir’deki gayrimenkul piyasasının büyük ölçüde öğrenci nüfusu tarafından şekillendirildiğini söylemek mümkün. Bu dinamik, yatırımcılar, konut geliştiricileri ve kiralama piyasası açısından önemli bir yön belirleyici olmaya devam ediyor.
Keller Williams’ın teknolojik yenilikler ve dijitalleşme konularında sektöre öncülük ettiğini biliyoruz. Keller Williams Alles olarak teknolojiyi iş süreçlerinize nasıl entegre ediyorsunuz?
Keller Williams’ın Amerika’daki çatı firması, emlak sektöründe devrim niteliğinde bir adım atarak büyük bir yatırımla Command isimli bir uygulama geliştirdi. Bu uygulama, hem telefonlarda hem de bilgisayarlarda kullanılabiliyor ve danışmanlarımızın iş süreçlerini tamamen dijitalleştirmesine olanak sağlıyor. Command, tüm danışman ortaklarımızın portföylerini sisteme yükleyebildiği ve 1200 bölge müdürlüğünde faaliyet gösteren 207 bin danışmanın portföylerini ortak bir havuzda paylaşabildiği benzersiz bir platform. Bu sayede her danışman, yalnızca kendi portföyüyle sınırlı kalmayıp, sistemdeki tüm ilanları kendi müşterilerine sunabiliyor. Bu ne anlama geliyor? Örneğin, bir müşteriniz yurt dışında yatırım yapmak istediğini söyledi. Size yalnızca ülkesini belirtmesi yeterli. Keller Williams’ın bu gelişmiş teknoloji altyapısı sayesinde, oturduğunuz yerden Arjantin’de bile bir daire satabilirsiniz! Bu özellik, başka hiçbir emlak firmasının sunamadığı bir avantaj. Keller Williams olarak tüm danışmanlarımıza bu sistemi en başından itibaren kullanmayı öğretmeye büyük önem veriyoruz. Eğitimlerimizle, danışmanlarımızın bu teknolojiyi etkin şekilde kullanmasını sağlıyor ve onlara
daha hızlı, daha verimli ve daha kazançlı bir iş modeli sunuyoruz.
Eskişehir’deki müşteri kitlesinin öncelikleri ve beklentileri üzerine gözlemleriniz nelerdir?
Aslında bu değişim yalnızca Eskişehir’e özgü değil, Türkiye genelinde gayrimenkul alıcı ve satıcılarının beklentileri büyük ölçüde değişti. Bu dönüşümde, Keller Williams ve benzeri büyük kurumsal firmaların sunduğu kaliteli hizmet anlayışının büyük bir etkisi olduğunu düşünüyoruz. Müşteriler artık vasat hizmete razı olmuyor ve daha bilinçli hareket ediyor. Çünkü bir gayrimenkul alım satımı, insan hayatında sık gerçekleşen bir işlem değildir. Çok sık araba alıp satabilirsiniz ama gayrimenkul alım satım işlemi ortalama 8 yılda bir gerçekleşir. İnsanlar, hayatları boyunca en fazla iki ya da üç kez ev alıp satıyor. Böylesine önemli bir ticaret gerçekleştirilirken, büyük yatırımlar yapılırken veya mülk değerlendirilirken tüketiciler artık vasatın altındaki hizmete razı olmuyor. Günümüzde müşterilerin öncelikleri şunlar: Teknoloji odaklı çözümler, doğru fiyatlama ve şeffaf değerleme süreçleri, etkili pazarlama stratejileri hızlı ve sorunsuz satış süreci, kaliteli ve güvenilir danışmanlık hizmeti, hukuki güvence ve sözleşmelerle korunan işlemler. Müşteriler artık yalnızca bir gayrimenkul almak veya satmak istemiyor; aynı zamanda güvenli, şeffaf, profesyonel ve yüksek kaliteli bir hizmet almak istiyor. Keller Williams olarak, müşteri beklentilerine fazlasıyla karşılık verebildiğimizi söyleyebiliriz.
Eskişehir ve Türkiye genelinde 2025 sonrasındaki gayrimenkul piyasası hakkında öngörüleriniz nelerdir?
Gayrimenkul her zaman kazandırır. Ancak yatırımcıların, gayrimenkulü döviz, altın veya kripto para gibi kısa vadeli ve hızlı hareket eden yatırım araçlarıyla kıyaslamaması gerekir. Gayrimenkul, değeri istikrarlı bir şekilde artan ancak likiditesi düşük bir yatırım aracıdır. Yani, bir mülk satın aldığınızda hızlıca nakde çevirmek yerine sabırla beklemek gerekir. Bu yüzden sektörde sıkça söylenen şu sözü hatırlatıyoruz: “Gayrimenkul almak için beklemeyin. Alın ve bekleyin.” Önceki yıllarla kıyaslandığında, en çok kazandıran yatırım aracı her zaman gayrimenkul olmuştur. 2025 sonrası dönemde de bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Özellikle artan nüfus, şehirleşme dinamikleri ve güvenli yatırım arayışı, gayrimenkul piyasasını güçlü kılmaya devam edecektir. Ancak Türkiye’de gayrimenkul yatırımı genellikle kârlı bir satış yapma motivasyonuyla değil, barınma ihtiyacına yönelik olarak şekillenmektedir. Türk insanı, öncelikle ev sahibi olmayı, güven içinde yaşamayı ve ihtiyaçlarına göre mülk değiştirmeyi tercih eder. Daha büyük bir ev, farklı bir mahallede yaşama isteği gibi faktörler, satış kararını belirleyen ana unsurlar arasındadır. Sonuç olarak, 2025 sonrası gayrimenkul piyasasının güçlü kalmaya devam edeceğini ve uzun vadede her zaman kazandıran bir yatırım aracı olacağını söyleyebiliriz.
Fulya Hanım, Eskişehir’de yatırım yapmak isteyenler için en cazip bölgeler ve projeler sizce hangileridir?
Aslında Eskişehir’in her bölgesi yatırım için cazip fırsatlar sunuyor. Ancak burada önemli olan, yatırımcının ne
kadar süre beklemeyi göze aldığı ve hangi kârlılık oranını hedeflediğidir. Gayrimenkul yatırımı her zaman kazandıran bir alandır, ancak anlık kazanç beklemek yerine uzun vadeli bir perspektifle hareket etmek daha doğru olur. Yani, “Bugün aldım, bir ay sonra yüksek kâr elde ederim” gibi bir beklenti yerine, yatırımın geri dönüş süresi ve potansiyel kazanç oranı göz önünde bulundurulmalıdır. Eskişehir’de konut, ticari gayrimenkul veya arsa yatırımı fark etmeksizin, doğru analiz yapıldığında her bölge kazançlı olabilir. Önemli olan, yatırım süresini ve getiri beklentisini doğru belirleyerek stratejik bir karar vermektir. Sonuç olarak, gayrimenkul her zaman kazandırır. Ancak yatırımcıların, doğru lokasyon ve doğru zamanlamayla hareket ederek en yüksek verimi elde etmeye odaklanmaları gerekir.
Keller Williams Alles danışmanları nasıl bir eğitim ve gelişim sürecinden geçiyor?
Keller Williams Alles olarak, danışman ortaklarımızın profesyonel gelişimlerini en üst seviyeye taşımak için kapsamlı bir eğitim süreci sunuyoruz. İşe başladıkları ilk gün, oryantasyon eğitimi ile Keller Williams’ın literatürü, dili ve kültürel yapısı hakkında bilgi veriyoruz. Bu sayede yeni danışmanlarımız,
şirketin işleyişini, değerlerini ve sistemlerini hızla benimseyebiliyor. Bunun ardından, danışmanlarımızın gayrimenkul sektöründe başarılı olmaları için 117 farklı konu başlığında ücretsiz eğitimler sunuyoruz. Bu eğitimler, her sabah saat 09.30 veya 10.00’da başlıyor ve üç farklı yöntemle gerçekleştiriliyor: Yüz yüze eğitimler: Eğitim salonlarımızda, uzman eğitmenler tarafından birebir ve interaktif olarak verilen derslerdir.
Online eğitimler: Türkiye’nin farklı bölge müdürlüklerinde verilen eğitimlere Zoom üzerinden canlı katılım imkânı sağlar. Hibrit eğitimler: Bir bölge müdürlüğünde devam eden eğitime Zoom üzerinden bağlanarak katılım sağlanırken, yüz yüze bir eğitmen desteğiyle interaktif bir öğrenme ortamı sunulmasıdır. Bu eğitim modeli, Keller Williams’ın dünya çapındaki tüm bölge müdürlüklerinde uygulanan standart bir sistemdir.
Eskişehir’de de her sabah düzenli olarak eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Eğitimlere katılım zorunlu olmasa da, ne kadar çok katılım sağlanırsa, danışmanlarımızın başarı oranı o kadar yükseliyor. Keller Williams olarak, danışmanlarımızın kariyerlerini güçlendirmek ve onları sektörde en üst noktaya taşımak için gelişim odaklı bir yapı sunmaya devam ediyoruz.
Liderlik anlayışınız ve şirket kültürünüz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kültür bizim kırmızı çizgimizdir. Dünyanın en başarılı, en üretken emlakçısı olsanız bile, eğer Keller Williams’ın kültürüne uygun bir duruşunuz yoksa bizimle çalışmanız mümkün değildir. Keller Williams olarak, kurumsal kültürümüzden asla taviz vermeyiz. Bu güçlü kültürel yapı, şirketimize liderlik etmeyi doğal bir süreç haline getiriyor. Liderlik, bu kültürün içinde gelişen, kendiliğinden oluşan bir unsurdur. Zorlanmadan, sürekli öğrenerek ve öğreterek, bilgi paylaşımı içinde büyüyerek ilerliyoruz.
Kolektif bir akıl ve paylaşılan bir kültür anlayışıyla hareket ediyoruz. Burada bireysel liderlikten ziyade, hep beraber oluşturulan ve sürekli geliştirilen bir kültürel yapıyı benimsiyoruz. Bu kültürün temelleri, 52 maddeden oluşan yazılı bir sistemle belirlenmiştir. Bu ilkeler, sadece birer kural değil, her gün yaşadığımız, her hafta üzerinde düşündüğümüz, tartıştığımız ve geliştirmeye devam ettiğimiz değerler
bütünüdür. Belki de dünyada, sadece emlak sektöründe değil, tüm şirketler arasında bu denli güçlü bir kültüre sahip tek firmayız. Bu kültürel yapı sayesinde Keller Williams, Amerika’da ve Türkiye’de her yıl global ölçekte önemli ödüller kazanıyor. Biz kültürümüzle gurur duyuyoruz. Çünkü bu sadece bir iş modeli değil, bir yaşam tarzı ve sürdürülebilir bir başarı anlayışıdır.
Fulya Hanım, markanızı rakiplerinizden farklı kılan unsurlar nelerdir?
Keller Williams olarak bizi rakiplerimizden ayıran pek çok önemli farkımız var. Öncelikle, kurumsal kültürümüz bizim için en büyük öncelik. Korkut Bey’in de belirttiği gibi, ne kadar iyi bir gayrimenkul danışmanı olursanız olun, eğer kültürümüze uyum sağlamıyorsanız bizimle çalışmanız mümkün değildir. Bizim için iş birliği çok önemli. Ofisimizde 75 danışman iş ortağıyla birlikte çalışıyor ve güçlü bir sinerji oluşturuyoruz. Bunun yanı sıra, hem çözüm ortaklarımızla hem de kendi ekibimizle sürekli bilgi ve deneyim paylaşımı yaparak büyüyoruz. Karlılık odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Danışmanlarımızın finansal sürdürülebilirliğini sağlamak ve kazançlarını artırmak bizim en büyük önceliklerimizden biri. Eğitim bizim için vazgeçilmezdir. Üretkenliği
artırmak için her gün düzenli eğitimler düzenliyoruz. Bu sistem, dünyadaki 1.200 Keller Williams ofisinde standart olarak uygulanıyor ve danışmanlarımızın sürekli gelişimini destekleyerek sektörde fark yaratmasını sağlıyor. Tabii ki %100 müşteri memnuniyetini sağlamak da temel hedeflerimiz arasında. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için her gün kendimizi geliştiriyor, süreçlerimizi iyileştiriyoruz. Kurumsal kültürümüz, iş birliği anlayışımız, sürekli eğitim modelimiz ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemle sektörde fark yaratıyoruz.
2025 yılına dair hedefleriniz içerisinde 150 danışman ortağa ulaşmak var. Ama bunun dışında en büyük hedefiniz ve hayaliniz nedir?
150 danışmana ulaşmak yeteri kadar büyük bir hedef. Bunun dışındaki hedefimiz tabii ki içerideki mevcut
arkadaşlarımızın hepsinin maksimum seviyede üretmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Keller Williams’ta başarıyı biz şöyle ölçeriz. Bir bölge müdürlüğünün liderinin yani yönetici ortağı olarak örneğin benim ne kadar başarılı
olduğum danışman ortaklarımı ne kadar yücelttiğimle ilgilidir. Biz ona bakarız. Yoksa burada yapılan hizmet
bedeli üretimi, cirolar, kazanılan paralar değil. Danışman ortaklarımızı ne kadar yücelttiğimizle ilgilidir. Keller
Williams’ın çatı ofisleri, İstanbul, Amerika, hepsi bize bunu sorar. Danışmanlarınızı ne kadar yücelttiniz?
Yüceltemediysek başarısız olmuşuzdur. Şimdi hedef, hayal deyince buradaki hedefimiz, hayalimiz de istisnasız bütün ortaklarımızın burada büyük kazançlar elde etmelerini tabii ki hedefliyoruz.
Gayrimenkul sektörüne girmek isteyen gençlere ve girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Az önce de söylediğim gibi ben gelişimin, değişimin sürekli olmasına inanan bir insanım. Gayrimenkulle ilgili
yazılmış bütün kitapları okumalarını, gayrimenkul ile ilgili verilen bütün eğitimleri almalarını öneririm. Kendilerini sürekli geliştirmelerini ve mümkünse gayrimenkul danışmanlığı işi yapacaklarsa, bunu mutlaka bir üniversitenin emlak yönetimi bölümünde okuyarak başlamalarını öneririm. Şöyle ki, biz sık sık birbirimize söylüyoruz, Keller Williams bizim hayatımızı değiştirdi. Gayrimenkul danışmanı meslektaşlarımızın da bu mesleğe başlarken Keller Williams’ı tercih etmeleri durumunda hem çok daha fazla kazanç elde edeceklerini hem de diğer bütün anlamlarda hayatlarının değişeceklerini söyleyebiliriz.
Eskişehirli yatırımcılara 2025 yılı için hangi alanlara odaklanmalarını önerirsiniz?
Spesifik olarak şunu alın, bunu satın gibi bir öneride bulunmak yanlış olur. Çünkü buradaki önemli olan konu müşterilerimizin motivasyonunu doğru tespit edebilmek. Ne amaçlıyor? Neden bunu almak istiyor? Kar etmek için mi? Barınma ihtiyacını gidermek için mi? Çocukları için bir yatırım yapmak mı? Bunları anladıktan sonra söylemek gerekir. Yoksa onun dışında söylediğimiz her şey bir genelleme olur. Ama gayrimenkul tamamen bireysel bir iştir. Bir seçimdir, bir tercihtir. Bunu anlayabilmek için biz müşterilerimizle istediği mülkü neden istediğini anlamaya çalışırız. Onu anladıktan sonra kendilerine çözümler sunmaya başlarız.
Röportajımızın sonuna gelmişken okuyucularımız için sormak istiyorum. Neden Keller Williams?
Fulya Öztürk : Neden Keller Williams? Çünkü dünyada daha iyisi yok. Dünyanın en büyük gayrimenkul firması. Bizi cezbeden kısmı da oydu. Son derece kurumsal, danışmanlarını öncelikleyen, bir kültüre, bir aileye ait olduğunuzu hissediyorsunuz. Benden bize bir yolculuk, bu da çok önemli bizim için. Burada bireysel olarak kendimizi değil, bütün ekibi sadece Keller Williams ailesi olarak da değil, Keller Williams Türkiye ve hatta Keller Williams global olarak dünyada hepimiz iş birliği içindeyiz, paylaşım halindeyiz, dostuz, arkadaşız. Bunlar bizim için çok kıymetli şeyler. Kazanç sonrasında zaten geliyor. Başarı her zaman parayı zaten getiriyor. Biz de Keller Williams’ı kurarken Eskişehir’e getirirken önceliğimiz asla para ve karlılık olmadı. Öncesinde Eskişehir’e bir değer katmak istedik. Dolayısıyla olmuşken de Türkiye’nin en büyük ofisi olsun dedik,
bunu da başardık. Belli bir sistem ve model içerisinde yürümesi ve bu sistem ve modelin bütün dünyada 1200 ofiste uygulanıyor olması bizi çok cezbetti. Yani her ofis kafasına göre bir işlem yapmıyor ya da farklı yöntemleri kullanmıyor. Bunlar bizim için gerçekten kıymetliydi. Ben bu şekilde düşünüyorum.
Korkut Öztürk : Bir ekleme yapmam gerekirse danışmanlarını daha fazla düşünen, danışmanlarını önceleyen danışmanları için bir sistem, bir model yaratmış olan başka bir firma yok. Diğer bütün emlak firmalarında o bölge müdürlüğü demeyelim, ofis diyelim. O ofisin bir brokerı var. Keller Williams’de bir broker yok. Keller Williams’da yönetici ortak var, danışman ortaklar ve kurucu ortaklar var. Biz danışmanlarımızı önceliyoruz. Onların kazanmasını ve konforlu bir ortamda çalışmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Onların kendilerini eğitmelerini, donatmalarını, geliştirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla Keller Williams’ı tercih etmemizin sebebi danışmanlarını çok ileri seviyede düşünüyor, önceliyor ve kalkındırmaya çalışıyor olmasıdır.
Fulya Öztürk : Keller Williams öyle bir firma ki kurucusunun yazdığı sayısız kitap var. Kurucusu bir emlakçı. Bir iş insanı, bir yatırımcı, bir patron değil. Bizde patron ve patronaj asla yok. Biz Keller Williams’i o yüzden tercih ettik. Çok seviyoruz. Keller Williams bizim hayatımızı değiştirdi. Mesleğe ilgi duyan gayrimenkul danışmanlığı işini, emlakçılık işini yapmak isteyen bütün arkadaşlarımıza da tavsiye ederiz. Gelsinler konuşalım,
anlatalım.
Çünkü Keller Williams bir dünya. Anlatılmaz, yaşanır.
Leave a comment