Yunus Günçe, sahnede ve ekranlarda enerjisiyle tanınan bir isim. Almanya’da doğmuş, ancak kökleriyle Trabzon’a kadar uzanan bir hayat hikayesi var. Çocukluğunda futbol tutkusunun peşinden giderek Survivor’a katılmaya karar veren Günçe, orada geçirdiği deneyimlerle kariyerinde farklı bir sayfa açtı.

Hem sporcu kimliği hem de sahneye olan ilgisi onu televizyon dünyasında bir adım öne taşıdı. Mankenlikten DJ’lik ve VJ’lik deneyimlerine kadar pek çok alanda kendini gösteren Yunus Günçe, hem sahnede hem de özel hayatında enerjisini her zaman seyirciden alıyor.
Röportajımızda, yaşamına yön veren anılardan, kariyerinde karşılaştığı zorluklara kadar pek çok soruyu yanıtlıyor.

Almanya’da doğmuş biri olarak çocukluğunuz ve
Trabzon’a dair anılarınız nelerdir?
Almanya’dan çok erken döndük. Ben altı yaşımdaydım
döndüğümüzde. İlkokul birinci sınıfa başlamıştım ama
Almanya’da futbol oynamaya da başlamıştım. Şu an
Almanya’da yaşıyor olsaydım büyük ihtimalle futbola
devam ederdim. Hangi milli takımı seçerdim bilmiyorum
ama muhtemelen Türk Milli Takımı’nı tercih ederdim.
Çocukluğunuzdaki bu futbol aşkı sizi Survivor’a
katılmaya mı yöneltti?
Hayır, Survivor’a katılmamın farklı sebepleri vardı. O
dönemde depresyondaydım, işsizdim ve annemin evine
dönmüştüm. Kariyer anlamında bir tıkanıklık yaşıyordum
ve ne yapacağım belli değildi. Bir şey yapmayacağımı
düşünüyordum, hayatım bana göre orada bitmişti.
Sürekli spora gidiyordum. O esnada Acun Medya’dan bir
telefon geldi. Değerlendirme ihtiyacı hissettim çünkü
zaten başka bir şey yapamazdım, reddetmek gibi bir
lüksüm yoktu. Ama zaten hazırdım, gittim.
O zaman sizin sporcu kimliğinizin bir bilinirliği var, öyle mi?
Daha önce Survivor ve Survivor ekibiyle temaslarım oldu. Birkaç kez görüştük ama katılmak kısmet olmamıştı. Sonunda oldu, gittim ve döndüm. Gayet de güzel bir deneyim oldu benim için.
Survivor nasıldı sizin için?
Zorlu ama bir o kadar da unutulmaz bir deneyimdi. Survivor’la insan arasında tuhaf bir bağ oluşuyor. Aşk-nefret ilişkisi gibi. Hem nefret ediyorsunuz hem de çok seviyorsunuz. Bambaşka bir deneyimdi benim için.
Işık Hanım Siz de Survivor’a gittiniz mi ya da Dominik’e?
Hayır, gitmedim.
Işık Hanım eşinizi izlerken ne hissettiniz?
O dönemde Yunus’la birlikte değildik ama tanışıyorduk. Arkadaştık, o yüzden daha dikkatli izliyordum ama enteresan bir şekilde en az takip ettiğim Survivor, Yunus’un katıldığı sezon oldu.
Kavga anlarında bile izlememişsiniz yani?
Daha önce de itiraf ettiğim için biliyoruz. Zor bir deneyim, ben yapamazdım bence.
Bu arada Trabzon sorusunun cevabını eksik verdim. Trabzon’la ilişkilerim çok organik değildir. Bağlarım çok
kuvvetli olmasa da Karadenizliliğin tüm karakteristik özelliklerini taşıyorum. Tutkulu, hareketli, enerjik ve zaman zaman öfkelenen ama o öfkeyi verimli hale getirmeye çalışan biriyim. Bir de fiziksel olarak burnum tam bir Karadeniz burnu!
Bir dönem mankenlik de yaptınız, o süreç nasıldı?
Evet, kısa bir dönem mankenlik yaptım ama çok sıkıldım. Mankenlikte konuşamıyorsunuz ve ben kendini ifade
etmeyi seven biriyim. Konuşamamak benim için zor oldu. İki buçuk ay kadar yürüyüş kursuna gittim ama sonrasında sıkıldım ve devam etmedim.
VJ’lik ve DJ’lik deneyiminiz nasıldı?
VJ’lik yaptım, DJ’lik de yaptım. Aynı zamanda 20-25 yıldır kulüp DJ’liği yapıyorum. Elektronik müzikle ilgileniyorum, plak çalarak öğrendim ve şu anda özel partilerde ve kulüp organizasyonlarında çalışıyorum.
Kariyerinizde babanızın kaybının etkisi nasıl oldu?
Babam bizim için sadece biyolojik bir bağ değildi, aynı zamanda çok değerli bir örnekti. Hayatımızdan ansızın çekip gitmesi büyük bir boşluk yarattı ama bize hayata dair çok iyi bir program bıraktı. Onun bıraktığı mirası devamlı hissediyor ve ona layık olmaya çalışıyoruz.
Leave a comment