Anasayfa Blog Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın ile Hukukun Nabzı
Blog

Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın ile Hukukun Nabzı

Share
Share

Eskişehir Barosu, hukukun üstünlüğünü ve adalete erişimi temel alarak, hem kentteki hem de ülke genelindeki hukuki gelişmelere aktif katkı sunmaya devam ediyor. Baro Başkanı Av. Barış Günaydın ile gerçekleştirdiğimiz bu kapsamlı röportajda, baronun güncel gündemini, yürüttüğü projeleri ve özellikle savunma hakkının güçlendirilmesi için attığı adımları konuştuk.

Röportaj boyunca, genç avukatların mesleğe adaptasyon sürecinden yapay zekânın hukuk alanındaki etkilerine, kadın ve çocuk haklarına yönelik sosyal sorumluluk projelerinden Eskişehir’de düzenlenen mesleki eğitimlere kadar birçok önemli başlık ele alındı. Günaydın, özellikle ekonomik engeller sebebiyle adalete ulaşamayan bireyler için sunulan destek mekanizmalarını detaylarıyla anlattı.

Sadece bir hukuk kurumu değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenmeyi hedefleyen bir yapı olarak faaliyetlerini sürdüren Eskişehir Barosu’nun, hukukçu kimliğin ötesine geçen yönlerini de bu söyleşide yakından tanıyacaksınız.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba, ben Barış Günaydın. Eskişehir doğumluyum.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan
sonra, Anadolu Üniversitesi Basın Yayın Ana Bilim Dalı’nda
doktora eğitimimi tamamladım. Oxford Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde, bir doktora araştırma bursuyla akademik
ziyaretçi olarak bulundum. Yaklaşık altı ay İngiltere’de
kaldım. Ardından Türkiye’ye döndüğümde avukatlığa
başladım ve 2009 yılından bu yana serbest avukatlık
yapıyorum. Birçok kurumda hukuk müşavirliği görevinde
bulundum. Marka vekiliyim.
2024 yılının Ekim ayında yapılan Baro seçimlerinde,
meslektaşlarımızın teveccühüyle Baro Başkanı olarak göreve
başladım. Avukatlığı çok seviyorum. Bunun yanı sıra özellikle
fikri mülkiyet ve bilişim hukuku alanında yoğunlaşıyorum.
Sivil toplumda da gönüllülük faaliyetlerim oldukça fazla.
Daha önce Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şube Başkanlığı
ve Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeliği görevlerinde
bulundum. Bu kenti, Eskişehir’i çok seviyorum. Eskişehir için
bir şeyler yapmak, özellikle genç meslektaşlarım adına
onlara yeni alanlar açmak amacıyla bu göreve talip olduk ve meslektaşlarımız da bu görevi bize layık gördü. Yaklaşık Ekim 2024’ten bu yana Baro Başkanı olarak görev yapmaktayım.

Eskişehir Barosu’nun güncel çalışmaları ve öncelikli gündem maddeleri nelerdir?
Eskişehir Barosu olarak, özellikle tüm yönetim olarak göreve geldiğimizde, meslektaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına projelerimizi tek tek hayata geçirdik. Çok kısa bir sürede, yani Ekim 2024’ten bugüne kadar, oldukça fazla sayıda eğitim gerçekleştirdik. Çünkü bu konuda özellikle genç meslektaşlarımızdan
farklı alanlarda yoğun talepler vardı. Baromuz nezdinde, avukatlarımızın yaşadığı otopark sorununa da bir çözüm getirdik. Dolayısıyla mesleki anlamda karşılaştığımız sorunlara çözüm üretebileceğimiz alanlara öncelik vererek tabii ki bir zamana yayarak alışmalarımıza hızla start verdik ve yapmaya çalışıyoruz.

Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konusunda ülkemizde ve Eskişehir özelliğinde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir?
Barolar, yalnızca bir meslek örgütü değil; hukukun üstünlüğü ve temel hakların savunulmasından sorumlu kamu kurumu niteliğindedir. Son yıllarda artan yargı bağımsızlığı sorunları ve keyfi uygulamalar,
görevimizi zorlaştırsa da mücadelemiz sürüyor. Barolar, çevre, insan hakları, kadın ve çocuk hakları gibi birçok alanda aktif rol oynar; gerektiğinde davaları takip eder, gözlemci olur, rapor hazırlar. Avukatlık, sadece savunma değil, aynı zamanda bir mücadele mesleğidir.Zorluklar bizi yıldırmıyor; her alanda kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.

Genç avukatlar için mesleğe giriş sürecinde karşılaştıkları en büyük engeller sizce nelerdir? Baro olarak bu konuda ne gibi destekler sağlıyorsunuz?
Hukuk fakültesi mezunları, staj öncesi HMGS sınavına giriyor. Ancak başarı oranı sadece %40. Zorluklar tam da bu aşamada başlıyor. Stajını tamamlayan genç avukatlar ise ekonomik nedenlerle kendi bürolarını açmakta güçlük çekiyor. Baro olarak ilk beş yıl aidat muafiyeti sağlıyoruz ancak bu yeterli değil. Genç meslektaşlarımıza, KOSGEB benzeri ekonomik desteklerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Avukatlık bireysel ve bağımsız bir meslek olduğu için ekonomik destek büyük önem taşıyor. Bu süreçte, baro olarak staj
döneminden itibaren eğitim faaliyetlerine öncelik veriyoruz. Haftalık eğitimlerle meslektaşlarımızın güncel mevzuatı takip etmesini ve kendilerini geliştirmesini sağlıyoruz.

Teknolojinin ve yapay zekanın hukuk alanına entegrasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Avukatlık mesleğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Teknolojiyle yakından ilgileniyorum. Türkiye Bilişim Derneği sürecinde, yapay zekânın hukuk alanındaki dönüşümüne yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Yapay zekâ; içtihat tarama, sözleşme hazırlama gibi
alanlarda ciddi kolaylık sağlayabilir. Ancak siber güvenlik ve etik boyutları da göz ardı edilmemelidir. Çünkü bu teknoloji, hangi verilerle beslendiğine göre şekillenir. Estonya gibi bazı ülkelerde, belirli tutar altındaki davalarda kararları yapay zekâ veriyor. Ancak hukukta bu dönüşüm hâlâ tartışmalı. Bu nedenle teknolojiyi bütüncül değerlendirmek şart. Yakın gelecekte yapay zekânın yargı süreçlerine etkisi daha da belirginleşecek. Biz de bu süreci yakından takip ediyor, hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.

Eskişehir’de avukatların mesleki gelişimi ve dayanışması açısından baronun sağladığı eğitim ve etkinlikler hakkında bilgi verebilir misin?
Eskişehir Barosu olarak önceliğimiz, mesleki dayanışmayı ve eğitimi güçlendirmek. Bu amaçla geliştirdiğimiz mobil uygulama sayesinde, meslektaşlarımız duruşma desteği sağlayabiliyor, baro duyurularına
ve eğitim içeriklerine kolayca erişebiliyor. Eğitimlerimizi yalnızca klasik hukuk alanlarıyla sınırlamıyoruz. İş, bilişim, sağlık, fikri mülkiyet, kişisel verilerin korunması ve sigorta hukuku gibi güncel konulara da
odaklanıyoruz. Neredeyse her hafta iki-üç farklı konuda eğitim düzenliyoruz. Yakında, belirli alanlarda uzmanlaşmak isteyen avukatlar için workshop tarzı derinlemesine programlar da başlatacağız.

Kadın hakları, çocuk hakları ve dezavantajlı grupların hukuki
güvenceleri konusunda Eskişehir barosunun yürüttüğü projeler
var mı?

Kadın, çocuk ve engelli hakları; baro olarak en çok önem
verdiğimiz alanlar arasında. Bu konularla ilgili aktif çalışan
komisyonlarımız bulunuyor. Özverili tüm meslektaşlarımıza
gönülden teşekkür ediyorum.Kadın Hakları Merkezimiz, şiddetle
mücadele ve hukuki destek konularında çalışıyor. Adli Yardım
Birimimizle birlikte, ihtiyaç sahibi kadınlara ücretsiz danışmanlık
sunuyoruz. Engelli Hakları Komisyonumuz, yasal düzenlemelere
dair farkındalığı artırıyor. Çocuk hakları konusunda ise
bilinçlendirme ve koruma odaklı faaliyetler yürütüyoruz.
Millî Eğitim başta olmak üzere birçok kurum ve STK ile iş birliğimiz
giderek artıyor. Bu dayanışmayı sürdürmekten mutluluk duyuyoruz.

Toplumda adalete erişim konusunda en büyük eksiklikler nelerdir? Özellikle maddi imkanı kısıtlı bireylerin adalete erişimini nasıl kolaylaştırıyorsunuz?
Adalete erişim ve hak arama özgürlüğü temel bir haktır. Ancak dava harçları, bilirkişi ve keşif ücretleri gibi masraflar, özellikle ekonomik koşullarda ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu noktada Baro olarak iki temel yapıyla destek sağlıyoruz: Adli Yardım ve CMK. Adli Yardım Birimimiz, maddi durumu yetersiz
vatandaşlara boşanma ve iş davaları gibi hukuk alanlarında ücretsiz avukat desteği sunuyor. CMK. ise zorunlu müdafilik sistemidir. Belirli suç tiplerinde, şüpheli ya da mağdur durumundaki kişilere Baro listelerinden otomatik olarak avukat atanır. Bu hizmet Maliye Bakanlığı tarafından finanse edilmekte, Baro CMK servisi
tarafından yürütülmektedir.

Türkiye’de ifade özgürlüğü ve insan hakları konularında baroların rolü sizce nasıl şekillenmeli?
İfade özgürlüğü, yaşam hakkından sonra en temel haklardan biridir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesiyle güvence altına alınmış, Anayasamızda da düşünce ve ifade özgürlüğü olarak yer almıştır. Ancak özellikle muhalif görüşler söz konusu olduğunda, bu hakkın sınırlandığına sıkça tanık oluyoruz. Oysa
demokrasinin temeli; fikirlerin serbestçe tartışılabildiği, eleştirinin hoşgörüyle karşılandığı bir ortamdır. Medya cephesinde durum daha da kaygı verici. Gazeteciler düşüncelerini ifade ettikleri için dava tehditleriyle karşı karşıya kalıyor. Oysa kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması ancak ifade özgürlüğüyle mümkündür. Kamu
görevlilerine yönelik eleştiriler daha fazla hoşgörüyle karşılanmalıdır. Çünkü ifade özgürlüğü kuraldır; sınırlamalar ise istisna. Ne yazık ki bu ilke, günümüzde sıkça ihlal edilmektedir.

Hukuki bilinçlendirmeyi arttırmak adına Eskişehir Barosunun halka yönelik bilgilendirme çalışmaları var mı?
Hak kaybı yaşanmaması için avukatla temsil büyük önem taşır. Bu farkındalığı artırmak amacıyla özellikle 23 Nisan’da, çocuk ve gençlere yönelik bilgilendirici etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Hukuki süreçlerde avukat desteği, telafisi mümkün olmayan hataları engeller. Arzuhalciler ekonomik açıdan kolaylık gibi
görünse de yanlış yönlendirmeler ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Bu nedenle, her hukuki konuda mutlaka bir avukata danışılmalı ve süreç avukatla yürütülmelidir.

Araçların iç ve dış temizliği konusunda uyguladığınız standartlar nelerdir? VIP müşteri deneyimini aktarmak için nasıl bir bakım süreci izliyorsunuz?
Servisimizden çıkan tüm araçlar, iç, dış ve motor temizliği dahil olmak üzere detaylı bir şekilde temizlenir. Hiçbir aracı bakımsız veya kirli teslim etmiyoruz, çünkü bu da sunduğumuz hizmetlerin bir parçası. Temizlik konusunda titiz davranıyor ve her müşterimize en iyi deneyimi sunmaya özen gösteriyoruz.

Baro Başkanlığına geldiğinizden bu yana sizi en çok etkileyen olay veya dava neydi?
Beni en çok etkileyen davalardan biri, Ağustos ayında kaybettiğimiz Narin davası oldu. Baro Başkanı olarak katıldığım ilk duruşmaydı ve Diyarbakır’da, diğer baro başkanlarımızla birlikte yer almak benim için çok sarsıcıydı. Çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, beni derinden yaralayan konuların başında geliyor.
Özellikle çocuklara karşı büyük bir hassasiyet taşıyorum. Narin davası, hâlâ içimde iz bırakan bir süreçtir. Yargılamalarda mahkemelerin görevi, gerçeğe ulaşmak ve adil karar vermektir. Ancak toplum vicdanı da cezaların yeterli olup olmadığını sorguluyor. Bana göre, en ağır ceza bu suça sessiz kalanlara ve
işleyenlere verilmelidir.

Hukuk kariyerine yeni başlayan genç hukukçulara en önemli
tavsiyeniz ne olurdu?

Genç hukukçulara iki temel önerim var. İlki, yabancı dil bilgisinin
artık bir tercih değil, zorunluluk olduğudur. Uluslararası alanda
varlık göstermek için bu beceri büyük önem taşıyor.
İkincisi ise uzmanlaşma. Hukuk çok geniş bir alan; turizmden
bilişime, fikri mülkiyetten sağlığa kadar birçok uzmanlık dalı
mevcut. Genç meslektaşlarıma, ilgi duydukları alanda
derinleşmelerini öneriyorum. Elbette kariyerin başında her davayı
kabul etmek zorunda kalabilirler. Ancak mümkünse, en azından
beş yıllık bir hedefle uzmanlaşacakları alanı belirlemeleri, uzun
vadede büyük fayda sağlar.

Günlük çalışma rutininizde en çok önem verdiğiniz şey nedir?
Yoğun bir program için de motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?

Bu soru bana sıkça soruluyor. Gerçekten bazen 24 saat yetmiyor. Ancak erkenci biriyim; sabah erken kalkar, zihnimi toparlar ve günümü planlarım. Motivasyonumu ise pozitif düşünceye borçluyum. Rezonans kanununa inanırım; yaydığınız enerji size geri döner. Avukatlık stresli bir meslek. İnsanlarla ve sorunlarla iç içeyiz. Müvekkillerimizin yükünü biz de hissediyoruz. Bu yüzden enerjiyi korumak çok önemli. Ben enerjimi ailemle vakit geçirerek yeniliyorum. Çocuklarımla geçirdiğim kaliteli zamanlar, kısa tatiller bana güç veriyor. Yoğunluğa rağmen bu anlar, yeniden motive olmamı sağlıyor. Hukukun iş dünyasına etkisi giderek artıyor.

İş insanları ve girişimciler için hukukî süreçlerde en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir? Eskişehir Barosu olarak iş dünyasına yönelik hukukî danışmanlık veya destek programlarınız var mı?
Bu hizmetler, bireysel avukatlarımız tarafından yürütülüyor. Zaten birçok işletmeye hukuki danışmanlık sunan meslektaşlarımız var. Özellikle girişimcilere ve iş dünyasındaki isimlere, mutlaka bir hukukçuyla çalışmalarını tavsiye ediyorum. Bu noktada Eskişehirli avukatlarla iş birliği yapılmasını ayrıca önemsiyorum. Eskişehir’de çok değerli hukukçularımız var. Buradan sanayici ve ticaret erbabına seslenmek isterim: Önleyici hukuk yaklaşımıyla, henüz bir sorun ortaya çıkmadan avukat desteği almak işletmeler için büyük önem taşıyor. Fikri mülkiyet, iş hukuku, ticaret hukuku, sözleşme hukuku gibi birçok kritik alanda, erken alınacak hukuki
danışmanlık ileride doğabilecek büyük sorunların önüne geçebilir. Eskişehir’deki avukatlarımızın bu konularda sağlayacağı katkı, işletmeler için ciddi bir avantaj olacaktır.

Hukuki kimliğiniz dışında sizi motive eden hobileriniz veya özel ilgi alanlarınız var mı?
Ben tabii ki okumayı seviyorum. Eşim benden daha iyi bir okur; onunla bazen yarışıyoruz. Ama sinemayla da özel bir ilgim var. Bu ilgi, medya sektöründen geliyor olmamla da ilgili; çünkü basın yayın anabilim dalında doktoramı tamamladım. Yazı çizi işleri hoşuma gider, keyifle okurum. Şu anda özellikle gerçekleştirmek
istediğim bir hayalim var: bir kitap yazmak. Özellikle genç hukukçulara yönelik; onları motive edecek, kendi yaşam hikâyemi ve sürecimi paylaşacağım bir kitap yazma düşüncem var. Bu hayale yavaş yavaş başladım. İnşallah, bu hayalimi de gerçekleştirebilirim..

Röportajımızın sonuna gelmişken, okuyucularımız için paylaşmak istediğiniz bir şeyler var mı?
Ben çok teşekkür ediyorum. Gerçekten keyifli bir sohbetti. İnsan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin korunması adına, meslektaşlarımız büyük bir özveriyle çalışıyor. Bu nedenle, hukuki süreçlerde mutlaka bir avukatla hareket edilmesinin, hem bireyler hem de toplum açısından önemli olduğunu bir kez daha
vurgulamak isterim. Böyle bir imkân sunduğunuz için tekrar teşekkür ederim.

Share

Leave a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Articles
Blog

Cemile Şenol & Seda Durgut ile Güzellik ve Sağlık

Göz sağlığı ve medikal estetik alanında deneyimli iki uzman, Op. Dr. Cemile...

Blog

Kıbrıs’ta Yatırım Fırsatları | Taner Doğan ile Özel Röportaj

Kıbrıs gayrimenkul sektörüne yön veren isimlerden biri olan Taner Doğan ile gerçekleştirdiğimiz...

Blog

Odunpazarı’nın Geleceğini Şekillendiren Güç: Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ile Röportaj

Eskişehir’de yerel katılımı güçlendirme vizyonuyla hareket eden Odunpazarı Kent Konseyi, toplumun her...

Blog

Rezonans Terapisi ile İştah Kapatmak Mümkün mü? | Seda Alçın & Ebru Cankaz Röportajı

Rezonans yöntemi nedir? İştahım gerçekten bu yöntemle kapanır mı?Ebru Cankaz: Rezonans terapileri,...